Bu proje 23 ocak tarihinde bakanlar konseyine sunulacak, 6 şubat tarihinden itibaren mecliste görüşülecek ve 1 eylül tarihinden itibaren yürürlüğe girebilmesi için sosyal güvenlik düzeltme bütçesiyle birleştirilecektir.
Evvelki aylarda bu proje nasıl müzakere edilemeyecek idiyse, günümüzde de ne kabul edilebilir, ne de değiştirilebilirdir. Tek bir slogan gereklidir: emekliliğe karşı kanun projesi tümüyle geri çekilmelidir!
Geçtiğimiz eylül ayındaki Emeklilik Yönelim Konseyi’nin raporu, her defasında olduğu gibi ortamı hazırlamıştır. Daha uzun çalışmayla emekli maaşı kitlesini azaltmak için öne çıkarılan argümanlar hep aynılarıdır: bazı vaziyetleri iyileştirmek, “bizim” emeklilik sistemimizi kurtarmak… İşin aslında muhasebedeki dengesizlikler her şeyden evvel patronların sosyal katılımlarına getirilen ve git gide büyümekte olan istisnalardır.
Maaşlı emekçilerin toplumun refahının ezici ekseriyetini oluşturmalarına rağmen, maksat toplam maaşları düşürmek ve genel kârı arttırmaktır. En başından beri Macron [Fransa Cumhurbaşkanı] karşı reformun nereye varacağını açıklamıştır. Fakat sendikal temsilciler Emeklilik Yönelim Konseyi koltuklarını terk etmemişlerdir. Fakat tüm sendikal şefler sanki fikirlerini değiştirip sermayeye karşı emeği müdafaa edeceklermiş gibi hükumet ile Cumhurbaşkanı’nın çağrılarına uyarak istişarelere iştirak etmişlerdir! Çalışma bakanı, ekim ayından beri sosyal partnerlerle üç istişare etabı gerçekleştirmiştir.
“Üç defa sendikal teşkilatlar ile patronların teşkilatlarının yöneticileriyle görüştüm, bunların sonuncusu geçen haftaydı. Hepsi tartışmalara iştirak etti. Bu diyalog faydalı oldu.” (Élisabeth Borne, konuşma, 10 ocak).
Emeklilik Yönelim Konseyi dahilinde müşterek yönetim, toplum karşıtı planların müzakeresi hükumet için faydalıdır. Emekçiler için değil. Bunlar burjuva devletin tarafsız olduğu yanılsamasını yaymaktadırlar. Sermayenin hizmetindeki hükumetle kazanımlarını kararlılıkla müdafaa edecek emekçi kitlelerin karşı karşıya gelmelerine mani olmaktadırlar.
Bu, CFDT-CGT-FO-SUD-UNSA-FSU-CFTC-CGC sendikalarının projenin geri çekilmesini talep etmemelerinde ve 19 ocak tarihinde bir “eylem günü” çağrısında bulunmakla yetinmelerinde de ortaya çıkmaktadır. Macron-Borne hükumeti, emekçilerin mücadeleciliklerini yavaş yavaş söndüren “eylem günlerinden” hiçbir şekilde çekinmemektedir. 2003, 2010, 2103, 2019-2020 senelerindeki emekliliği müdafaa etmek için geçen mücadelelerde mağlubiyete sebep olan işte budur. Hükumet, dağınık bir şekilde şu veya bu iş yerinde başlayan ve daha iyi bir netice vermeden en mücadeleci emekçileri yoran “tekrar edebilir grevlerden” de hiç çekinmemektedir.
Yeniden “önemli vakitleri”, “uzun süreli seferberlikleri” ve sendika yöneticileri eylem günleri çağrısı yaparken ve emekliliğe karşı saldırıyı tekrar müzakere etmeyi talep ederken bazı iş yerlerinde yenilenebilir grevleri mi tecrübe edeceğiz?
“Genel grevi istemeyen kimseler, kaçınılmaz olarak tüm gayretlerini grevi yarı siyasi yarı bir grev çerçevesinde tutmak için, yani grevi kuvvetinden mahrum etmek için harcayacaklardır.” (Troçki, 6 mayıs 1926).
Kazanmak için, tüm işçi sınıfının kuvvetini genel grevde bu kanun projesi geri çekilene dek ortaya çıkarmak lazımdır. Neden açık konuşmayalım? Mücadelelerin birleşmesi sadece genel grevle olabilir! Genel seferberlik sadece genel grev hâlini alabilir! Hükumeti yenmek için başka bir yol yoktur.
Sendikal bürokrasileri aşmak için teşkilatlanmak gereklidir. Her yerde, iş yerlerinde, bürolarda, hastanelerde, fakültelerde, vs. genel grev için eylem komiteleri oluşturmak, bunları aralarında koordine etmek gereklidir, ve bu komitelerin sendikal bölümlerdeki genel asamblelerde şu çizgide söz almaları gereklidir: hükumeti yenmek için genel grev!
Genel grevi dayatacak kuvveti inşa etmek gerekmektedir. Bu mücadeleye iştirak edin. Enternasyonalist Marksist Grup ile irtibata geçin.